Kendinizi tanımlarken, çocukluktan getirdiğiniz düşünce kalıplarını mı halen kullanıyorsunuz? Yaşam şeklinizde değişiklikler yapmanızı engelleyen inançlara mı sahipsiniz? Ben hep böyleyim, benim doğamda var, elimden bir şey gelmiyor, gibi cümleleri sık mı kullanıyorsunuz? Geçmişinizle vedalaşmaya hazır mısınız? Bu yazı, sizin için. Düşüncelerinizi değiştirebilme gücüne sahipsiniz. Ne kadar eski ve yerleşmiş olursa olsun.
Çocuklukta içinde bulunduğumuz ortamda yer alan kişilerden, iletişim yoluyla binlerce düşünce ve davranış kalıpları devralırız. Ebeveyn tutumları, ilk öğrenmeler, aile içi ilişkiler, okul hayatı, sosyal yaşantıda edindiklerimiz, bizi kendimizi algılamamızla ilgili birçok şey öğretir. Bunlardan bir kısmı olumsuz etiketlemeler olup, kişinin gerçek potansiyelinin ortaya çıkmasını engelleyen düşünce kalıplarıdır.
Etiketleme eyleminin kendisi, gelişimi ve kişinin değişimine engel olur. Kişi bir süre sonra bunlara inanır. ”Ben buyum”, “Elimden gelen bir şey yok”, “Bu benim doğamda var”, gibi cümleler kullanarak, bu yönde girişimde bulunmaktan kaçınır. Sonuç olarak becerinin kazanılmasını da gittikçe zorlaşır ve kişi kendisini içinden çıkılmaz bir kısır döngü içinde bulur.
“Utangacım”, “tembelim”, “çabuk öfkelenirim”, “titizim”, ”unutkanım”, “heyecanımı kontrol edemem” ve bunun gibi kişinin kendini görme biçimleri, yetişkinlik hayatında kişinin davranışlarına yön verir ve hayatını şekillendirir.
Kendi geçmişinizin mağduru olarak yaşamak yerine; kendinizi algılama biçimini değiştirerek, potansiyelinizin ortaya çıkmasını engelleyen bu alışkanlıklarla vedalaşabilirsiniz. Düşüncelerinizi değiştirebilme gücüne inanmanız gerekiyor, öncelikli olarak. Bunun için kullanılan bazı stratejileri sizinle paylaşmak istiyorum:
Ben buyum” yerine; “Ben böyle olmayı seçmiştim”,
“Elimden gelen bir şey yok” yerine; “Çalışırsam değişebilirim”,
“Benim doğamda var yerine”; bunun doğamda olduğuna inanırdım” şeklinde değiştirebilirsiniz.
Geçmişte edinilen bu olumsuz inanç kalıpları bir süre sonra değişecektir. Bunun için inanmak, pratik yapmak ve bireysel çaba çok önemli. Kendimizle iletişimde kullandığımız olumsuz dil yerine yapıcı bir dil kullanmak var olan kaynaklarımızı fark etmemizi sağlayacak bu da bunların geliştirmemiz için bize fırsat sunacaktır. Başarısız deneyimler sizi yıldırmasın. Sabırlı ve kararlı olduğunuz takdirde, başarılı deneyimlerin sayısı da artacak, gerçek potansiyelinizin ortaya çıkması kolaylaşacak ve hayattan daha fazla doyum almanız mümkün olacaktır.